Page 26 - PINARBAŞI Kültür Sanat Edebiyat-Nisan 2024
P. 26
PINARBAŞI
1903-1904 yıllarında Sultan II. Abdülhamit Han’ın İngilizlerin vaatlerine kanarak Osmanlı’ya isyan
Medine’ye telgraf getirttiğini de belirtelim. edip savaş açan Hicaz Emiri Şerif Hüseyin ve onun
Hicaz demiryolu, güzergâh olarak tarihi hac yolu tahrik edip kışkırttığı bedevilerin sabotajlarıyla
üzerinde planlanıp yapılmıştır. Medine Tren İstas- demiryolu hattının bir kısmı bombalanarak tah-
yonu’nun yerinin tespitinde de ayrı bir özen göste- rip edildi. Özellikle İngiliz casusu Thomas Edward
rilmiş. Bu istasyona yer olarak, Peygamber (s.a.v) Lawrance’in örgütlediği bu saldırılar devam etti
Efendimiz’in Bedir Savaşı’nda sefere çıkarken yü- ancak yine de demiryolunun büyük bir bölümü
zünü Medine’ye dönüp dua ettiği yer seçilmiştir. bölgede bulunan Osmanlı kuvvetlerinin kontrolü
Medine Tren İstasyonu yapılırken, Sevgili Peygam- altındaydı.
berimizin (s.a.v) aziz ruhaniyeti rayların çıkaracağı “Ne kanlar akıttık hep senin için / O ulu Kitâb’ın
gürültüden rahatsız olmasın diye istasyon binası hakkıçün aziz / Gücümüz erişsin ve erişmesin / Uğ-
Medine’nin yaklaşık iki kilometre dışına yapılmış, runda her zaman döğüşeceğiz / Yapamaz Ertuğrul
demiryolunun şehre giriş bölümünde rayların al- evlâdı sensiz / Can verir, cânânı veremez Türkler /
tına keçe döşenmiş ve demiryolunun bir kısmın- Ebedi hadim’ül haremeyniniz / Ölsek de Ravza’nı
da sessiz lokomotifler çalıştırılmıştır. Resûlullah rûhumuz bekler” Fahreddin Paşa dilinde bu mıs-
(s.a.v) Efendimize olan hürmet ve edepten dolayı ralarla askerinin önünde Medine’yi tam iki yıl yedi
ay kahramanca savundu. Oysa onun, Osmanlı’nın
bu keçe döşenmiş raylar günün belirli saatlerinde imzaladığı Mondros Ateşkes Antlaşması gereği
gül suyu ile yıkanırmış. Ayrıca istasyon binası yol- Medine’yi boşaltması gerekiyordu, çok direndi bu
cuların trenden inince direkt olarak Yeşil Kubbe’yi kutlu şehri vermemek için ancak takvimler 1919
görebilecekleri şekilde araziye konumlandırılarak yılının ocak ayını gösterdiğinde gözyaşları içerisin-
inşa edilmiş. Projenin her aşamasında edep, incelik de teslim olmak zorunda kaldı. Medine Savunması
ve saygı ön planda olmuştur. O döneme ait fotoğ- kaldırıldı ve böylece buradaki Osmanlı hâkimiyeti
raflara baktığımızda, kutsal topraklara gelecek tre- sona erdi. Hicaz demiryolunun rayları ve travers
nin lokomotif ve vagonlarındaki ‘Esselamü Aleyke kolonları çivisine kadar sökülüp yok edildi. Hatta
Ya Rasülallah’ yazısı dikkatimizi çeker. Bu istasyo- İngilizler ray blokları ve travers kolonlarını söküp
nun aslında Medine-Mekke-Cidde arası da varmış getirenlere bir altın vaat ettiler ve bu dev proje bu
projede ama dönemin olumsuz siyasi şartlarından şekilde akamete uğratıldı. Bir kutlu bir sevdanın
dolayı yapılması kısmet olmamış. yolunda göz nuru ve alın teriyle inşâ edilen bu pro-
je maalesef ki tarihin tozlu raflarına ve hüzünlü
Mescid-i Nebevi’den yaklaşık 10-15 dakikalık sohbetlerine konu oldu.
bir yürüme ile tarihi istasyona ulaşabiliyorsunuz. Gelelim, Medine Tren İstasyonu’nun yanında
Medine bölgesine has kesme taş kullanılmış istas- bulunan Amberiye (diğer adı ile Hamidiye ) Ca-
yonun yapımında. Sizi sessiz, hüzünlü ve mahzun mii’nin hikâyesine. Sultan II. Abdülhamit Han,
yüzüyle karşılarken, geçmişten günümüze anlata- uzun yoldan gelen hacı adayları Hicaz Demiryolu
cak çok şeyi var aslında bu istasyonun. Onunla ko- treninden inip burada dinlensinler, abdestlerini
nuşabilmek için bahçesinde oturmanız, salonlarını alıp temizlenerek Huzur-u Resûlullah’a öyle var-
gezmeniz gerekir. sınlar diye istasyonun hemen yakınına bir de cami
Hicaz Demiryolu Projesi’nin mali finansmanını inşâ ettirmiş. Adı Amberiye Camii olan bu eser
tamamen yerli kaynaklar ve birçok İslam ülkesin- halen ibadete açık vaziyette. Biz de Medine Tren
İstasyonu’nu ziyaret ettikten sonra rehberimizle
den gelen yardımlar oluşturmuştur. Başlangıçta bu Amberiye Camii’ne geçtik ve burada iki rekât ta-
büyük projenin teknik heyetinde Türk mühendis- hiyyetü’l-mescid namazı kıldık. Cami daha ilk gö-
lerle beraber yabancı mühendisler de çalıştırılmış. rüşte, âşina olduğumuz Osmanlı mimari tarzıyla
Kutsal topraklara gelindiğinde ise sadece Müslü- bizi hemen kendisine çekiyor. İçine girdiğimizde
man Türk mühendisler işi devralmıştır. Yerli halkın kendimizi adeta İstanbul’daki tarihi camilerimiz-
yanında çok sayıda Osmanlı askeri de bu projede den birinde hissettik.
çalışmış hatta şu ayrıntıyı da belirtelim: Askerler Amberiye Mescidi ile ilgili anlatılan hoş bir hikâ-
çalışmaları karşılığında belirli bir ücret almışlar ve ye var. Hikâye şöyle: Hicaz Demiryolu Projesi’nin
erken teskere alma hakkı da kendilerine verilmiştir. yapımı biter ve Sultan II. Abdülhamit Han’ın tali-
İstanbul’u Medine’ye kavuşturacak bu muhteşem matıyla ilk sefer başlar. Bu ilk sefere sultan da katıl-
proje tamamlandıktan sonra birkaç yıl hizmet ede- mayı ister ama malum devlet işleri ve siyasi durum
bildi. Bir sevdanın anlamlı hikâyesini bize hatırla- gitmesine izin vermez. Ama gönlü hep buralarda-
tan bu devasa proje maalesef çok acıklı ve hüzün- dır. O da kendi adına bir vezirini hem hac görevi-
lü bir şekilde son buldu. Birinci Dünya Savaşı’nda ni yapmak hem de kutsal topraklardaki bir takım
24 2. Sayı Nisan 2024