Page 25 - PINARBAŞI Kültür Sanat Edebiyat-Nisan 2024
P. 25

PINARBAŞI

                                                      Recep ŞEN
              BİR SEVDA HİKÂYESİ: MEDİNE TREN İSTASYONU VE AMBERİYE CAMİİ



             Bir başka sever bu aziz millet Resûlullah (s.a.v)  Efendimiz’in huzurunda edebe son derece dikkat
           Efendimizi ve onun aziz hatırasını saklayan kutsal  etmişler, hayatları boyunca da bu edepten ayrılma-
           toprakları. Mekke ve Medine bu milletin evlatla-   mışlardır.
           rının gönlünde daha çocukluk çağından itibaren       Yavuz Sultan Selim Han’ın meşhur Mısır Seferi’ni
           filizlenen ölümsüz bir aşkın, yanıp tutuşan bir has-  hepimiz biliriz. Bu büyük sefer başlar ve günler-
           retin adıdır. Onun içindir ki, her Müslüman Türk   ce uçsuz bucaksız çölde yol alınır. Sefer esnasında
           evladı ölmeden önce Mekke ve Medine’ye varıp o     bir an için Sultan atından iner, bir derviş tevazuu
           mübarek topraklara yüz sürmeyi arzu eder, Yüce     ve edebiyle yürüyerek yoluna devam eder. Doğal
           Allah’tan bunu diler.                              olarak o inince bütün devlet erkânı ile askerler de
             Saraydaki devlet ricalinden sokaktaki halka va- bineklerinden iner ve yürüyerek yola devam eder-
           rıncaya kadar Osmanlı toplumunda yaşayan herkes  ler. En yakın yâreni Hasan Can dayanamaz sorar:
           Peygamber  (s.a.v)  Efendimize  olan  derin  hürmet  “Hünkârım atınız varken neden yürüyorsunuz?”
           ve muhabbetini izhar etmek için farklı faaliyetlerde  Yavuz Sultan Selim başı eğik vaziyettedir ve usulca
           bulunmuştur. Süleyman Çelebi gibi usta şairler duy-  cevap verir: “ Görmüyor musun Hasan Can yâre-
           gu dolu şiirler ile Mimar Sinan gibi usta mimarlar  nim, Kâinatın Efendisi (s.a.v) önümüzde yürüyor.”
           yaptıkları eşsiz güzellikteki anıt eserlerle, Salavat-ı  Sadece Yavuz değil, bütün Osmanoğlu hanedanı bu
           Şerife’yi besteleyen Itrî gibi musikişinas bestekârlar  edebi, saygıyı bilir ve gözetirdi.
           ürettikleri şahane müzik eserleri ile bu aziz milletin   19 Ocak 2024 tarihinde yapmış olduğumuz
           Resûlullah (s.a.v) Efendimize olan derin muhabbet   umre ziyareti sırasında Medine Tren İstasyonunu
           ve hürmetini dile getirmişlerdir. Bunların yanında   da görmek nasip oldu. Tarih kitaplarından Sultan
           Resûlullah (s.a.v) Efendimize olan aynı sevgi ve   II. Abdülhamit Han’ın İstanbul’u Medine’ye kavuş-
           bağlılıkla her sene Mekke ve Medine halkına ya-    turacak olan Hicaz Demiryolu Projesi’ni okumuş-
           pılacak yardımların gönderildiği Surre Alayları’nı,   tuk. Medine’ye gelip de burada okuduklarımıza
           Mekke ve Medine’ye hizmet için kurulan Hara-       şahit olmak, o anı yaşamak insanın içinde tarifi
           meyn Vakıfları’nı, Peygamberimizin soyundan ge-    mümkün olmayan duygu sağanağı oluşturuyor.
           lenlere yardım edilmesi ve onların işlerinin takip   Medine Tren İstasyonu ve hemen yanında inşa
           edilmesi amacıyla kurulan Nakîbu’l-Eşrâflık ku-    edilen Amberiye Camii’nden bahsetmek istiyorum
           rumunu da zikretmemiz gerekir. Ecdadımız kutsal    sizlere bu yazımda. Her iki eser de ataları gibi bir
           topraklar söz konusu olunca, kendilerini hep orala-  peygamber âşığı olan Sultan II. Abdülhamit Han’a
           rın hizmetkârı olarak görmüşler, kutsal topraklara   ait. Bu iki eseri ziyaret ettiğinizde kendinizi İstan-
           onlarca eser armağan etmişler.                     bul’da bir semtte gibi hissedersiniz, biraz memleket
             Ne Yavuz, ne de ondan sonra gelen padişahlar,    havası alırsınız, ecdadınızın bu topraklara olan gö-
           bir zamanlar Peygamber (s.a.v) Efendimizin san-    nülden bağlılığıyla gurur duyarsınız.
           cağının dalgalandığı Mekke ve Medine’de bulunan      Medine Tren İstasyonu, Hicaz Demir Yolu Proje-
           kalelere saygıdan dolayı Osmanlı bayrağı asılması-  si’nin son durağı olarak planlanmış ve inşa edilmiş.
           nı uygun görmemişlerdir. Onlardaki saygı, edep ve   Padişah, başından beri bu projenin en ince detayı-
           incelik bir başkaydı.                              na kadar her şeyiyle ilgilenmiştir. Sultan II. Abdül-
             Peygamber âşığı Urfalı Şair Nâbi: “Sakın terk-i   hamit Han projenin eksiksiz ve kusursuz olmasını
           edepten, kûy-i Mahbûb-i Hudâ`dır bu / Nazar-       istiyordu çünkü bu proje onun en büyük hayaliydi.
           gâh-ı ilâhîdir, Makam-ı Mustafâ`dır bu” derken     O, hacılar hem kısa sürede hem de daha güvenli ola-
           aslında Allah’a itaatin yolunun resûle itaatten geç-  rak kutsal topraklara gelip hac ve umre görevlerini
           tiğini hatırlatır. Bu şiirin hikâyesine baktığımızda   huzurla ifâ etsin istiyordu. Onun bir diğer hayali de
           Nâbi, Medine istikametine doğru ayaklarını uza-    zaten tespih taneleri gibi kopuk ve dağınık halde
           tan şahsı uyarmaz sadece bizi de ikaz eder. Çünkü   olan İslam ülkelerinin birbirlerine yakınlaşmasını
           Medine’de bulunan Resûlullah (s.a.v) Efendimizin   sağlamak ve aynı zaman da birbirleriyle olan ileti-
           makamı Allah’ın her an nazargâhına mazhar ol-      şimlerini daha kuvvetli hale getirebilmekti. Bu ara-
           muş kutlu bir makamdır. Onun için bu milletin      da devletin kutsal topraklarla iletişimi sağlansın ve
           evlatları sözüyle, özüyle, haliyle Resûlullah (s.a.v)   hacıların aileleriyle haberleşmeleri kolaylaşsın diye


                                                          23                                  2. Sayı Nisan 2024
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30