Page 12 - PINARBAŞI Kültür Sanat Edebiyat-Nisan 2024
P. 12
PINARBAŞI
“Bizde bayramlar da savaşlar gibi top atımıyla
Hasret şaha kalkar, gözler nemlenir açılır; savaşı mı bayram diye, bayramı mı savaş diye
Yürekte sızıdır gurbette bayram karşılarız; anlaşılmaz.
Öyle derin uyuyanlar vardır ki onları bayram
Efkâr ateşinde hüzün demlenir topları dahi uyandıramaz.
Hicranın közüdür gurbette bayram
Şu dünyaya garip gelmiş, şu dünyadan garip gi-
decek öyle kimseler vardır ki on bayram bir araya
Bayramı gurbette buruk kutlayan bir başka şair gelse onlara hiçbir şey getiremez.
de Şehriyar’dır. Şehriyar, Türk şiirinin en lirik-pas- Bayramlar vardır ki geldiğine özür dileyerek gi-
toral şiiri olarak gördüğüm “ Heyder Baba’ya Se- der.
lam” adlı şiirinde doğup büyüdüğü, derelerinde
çimdiği köyüne ve doruklarına tırmandığı Heyder Aramızda öyle insanlar vardır ki bayrama kapı-
Baba Dağı’na olan özlemini şiire dökerken çocuk- larını ilelebet kapamışlardır, açtıramazsınız.
luğunun bayramlarını da hatırlar: Kapılar vardır ki kanatlarını ardına kadar açarak
bayramı beklemişlerdir; ömürlerince bekleyecek-
lerdir.
Bayram yeli çardakları yıhanda,
Evler vardır ki bayram kapıda gözlerin siler de
Novruz gülü, kar çiçeği çıhanda, gider.
Ağ bulutlar köyneklerin sıhanda, Öyle eller vardır ki yakalasalar kurban diye bay-
Bizden de bir yâd eyleyen sağ olsun, ramı yatırıp keserler.
Derdlerimiz koy dikkelsin dağ olsun. Öyle insanlar vardır ki bayram, içlerinde en
mutsuzların adıdır.
Edebiyatımızda bayram denilince “Süleymani- Öyle sokaklar vardır ki, bayram korkmadan ge-
ye’de Bayram Sabahı” adlı şiir akla gelmez olur mu? çemez.
Bu şiir, Süleymaniye gibi Türk İslam mimarisinin Öyle kapılar vardır ki içerden ‘Kim o?’ diye so-
zirvesi olan bir mabette bayram namazı kılan bir rulduğu zaman bayram, adını söylemeye utanır.
aydının bu muhteşem yapı altında medeniyeti ve Öyle bayramlar vardır ki ziyarete değil, helalleş-
tarihiyle bayramlaşmasıdır: meye gelmiştir.
“Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede Öyle kimseler vardır ki el sıkmaya gelen bayram,
Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniye’de ellerini avucunda günlerce tutsa ısıtamaz.
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati, Öyle bayramlar olur ki, tokmak, hıncını davul-
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi dan almaktadır ve biz, ‘Bayram davulu çalınıyor.’
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan, zannederiz.”
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.”
İşte tam da bu noktada Abdurrahim Karakoç’un
Bayramın fert bakımından taşıdığı anlamın yanı yankılanan dizeleri geliyor aklıma. Son dönem
sıra bir de toplumsal yönü vardır ki bayramı bay- Türk halk şiirinin büyük ustası Abdurrahim Kara-
ram yapan da bu yönüdür. Zira bayramlar toplum- koç, bayram üzerine en fazla şiir yazan şairimizdir.
ların ortak değerlerini ve yaşantılarını, toplumsal Hatırlanacağı üzere bayramlarda uzaktaki dost ve
birlik ve beraberliği, barışı, dayanışmayı, kaynaş- akrabalarımıza tebrik kartları gönderirdik. Rah-
mayı sağlar. Bayramlar; farklılıkları, kırgınlıkları, metli Karakoç’un tarafıma gönderdiği tebrik kar-
kızgınlıkları ortadan kaldırır; insanları birbirine tında yalnızca şu iki mısra bulunurdu:
yakılaştırır, muhabbeti artırır.
Bayram sevinçtir, coşkudur, neşedir, barıştır, Ya bayramlar bayram olsun kurtulsun
mutluluktur ama Arif Nihat Asya, toplumu oluş- Ya takvimler cayır cayır yırtılsın
turan bireylerin bayramı aynı şartlarda karşılama-
dığını ve bazı vatandaşların ve semtlerin bayramı Karakoç, insanların her geçen gün bayramları
bayram gibi yaşamadıklarını belirtiyor bir yazısın- özünden ayrı kutladıklarını ve âdeta tatil gibi al-
da: gıladıklarını görür ve bundan son derece rahat-
sız olur. “Kabukta bayram var, öze yabancı” diyen
10 2. Sayı Nisan 2024