Page 47 - Pınarbaşı Kültür Sanat Edebiyat Dergisi-Ali AKBAŞ
P. 47
PINARBAŞI
R. Selçuk Uysal
ALİ AKBAŞ’IN KİTAPLARINA GİRMEYEN
ŞİİRLERİYLE BAZI ŞİİRLERİNİN YAZILIŞ SEBEPLERİ
Üniversite öğrenciliğimin ilk yılında tanıdığım, nı söyleyerek yaklaşan arkadaşlarım oluyor, fakat
daha sonra üniversite sınıf arkadaşlığı, öğretmen- onların şiir diye okuduklarını beğenmiyordum.
lik mesleği meslektaşlığı, asker arkadaşlığı, gönül Benim arka sıradan biraz önlere, Ali’nin de önler-
arkadaşlığı gibi arkadaşlıkların kesintisiz devam den biraz arka sıralara geldiği günlerden birinde
ettiği arkadaşlığımız, şimdi 2024 yılında olduğu- Ali bana “Gardaş ben de şiir yazıyorum, dinlemek
muza göre 60 yıldır devam ediyor demektir. Bu 60 ister misin” dediğinde içimden “Yine kendini şair
yıl boyunca arkadaşlığımız mektuplaşmak, tele- sanan birisi kafamı ütüleyecek” diye düşündüğü-
fonlaşmak şeklinde kesintisiz devam etmiştir. mü hatırlıyorum. Ancak “Türkümü Unutturdun
Üniversite öğrencisi olmadan evvel de şairlik ko- Küçük Akıncılar, Çoban Bizden Yoldaşlı” gibi şi-
nusunda rüştünü ispat eden Ali Akbaş, şairlikteki irlerini dinleyince gerçek bir şairle karşı karşıya ol-
esas gelişmesini öğrencilik sırasında sürdürüp, öğ- duğumu, benim yazdıklarımın da şiir olmadığını
retmenlik süresince ve emeklilik döneminde daha anlayıp, bundan sonra şair diye bana yaklaşan ar-
ziyade geliştirmiştir. Ali’nin bu dönemdeki kazan- kadaşlara “Sen de benim yaptığımı yap, şiiri bırak”
dığı geniş çevre ve şöhretle bu çevre ve şöhretin tavsiyesinde bulunmaya başladım. Zira sınıfımızın
getirdiği ilgi alanlarına ait beyit, dörtlük, teşekkür, gerçek bir şairi vardı artık.
öfke ve benzeri konularda bazıları kitaplarına gir- Sınıfta yavaş yavaş bir arkadaş kümemiz oluştu.
se de bazıları kitaplarına girmemiş söyleyişleri ilgi Ali bu kümenin hem şairi hem şirin bir ortağı idi.
çekici özellikler taşıyan denemeleri olmuştur. Ben Rahmetli Hüseyin Korkmaz Ali’ye Altın Çocuk la-
bunlardan bildiğim bazılarına işaret etmek isti- kabını takmıştı. Grubumuzun bir diğer altın çocu-
yorum. Bunların mektupları kadar olmasa da Ali ğu da Hüseyin gibi erken yitirdiğimiz Çetin Alper
Akbaş’ın insanî karakterini, şair Ali Akbaş dışın- arkadaşımızdı. Ali, bugün değerli eşi Ümran Ha-
da günlük hayatıyla Ali Akbaş’ın bir cephesini ay- nım’da bulunan Çetin’in vesikalık fotoğrafının ar-
dınlatabilecek parıltılar olduğuna inanmaktayım. kasına şu dörtlüğü yazacaktı:
Fakat esas Ali Akbaş’ı, beşer Ali Akbaş’ı tanımak
için sanıyorum en kestirme yol onun mektuplarını Bu resim geçmişten haberler verir;
yayınlamaktır. İstenirse bu konuda elimdeki mal- Gözüyle konuşur, kalbinle dinle!
zemeyi verebilirim. Beraber yaşamış bir gün seninle,
1963-1964 öğretim yılında İstanbul Üniversitesi Modeli nerdedir şimdi kim bilir?
Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü-
ne başladığımda kahve, sokak nedir bilmeyen, ha- Evet şairlerin biraz da kâhin olduğunu o zaman
yatın acemisi biriydim. İlk defa ailemden uzakta, bizim gibi Ali de bilmiyordu sanırım. Bu resim
velisiz kendi başıma gurbet hayatını tadıyordum. 1960’lı yılların ortalarında yazılmıştı ama bugün
Fakültede Anadolu’nun dört bir tarafından gelmiş; geçmişten haberler taşıyor bize. Ve resmin mode-
açıkgözü-şaşkını, köylüsü-şehirlisi, mahcûbu-fır- li de aramızdan ayrılalı çok oldu. Şair Ali, sanki o
laması, sivili-Aydemircisi (ihtilâlci), kızı erkeği ile günlerden bugünleri görmüş gibi yazmış şiirini.
karışık bir topluluktuk. Ortak özelliğimiz ise bü- Ben öğrenciliğimin ilk yılı yurtta kalmış, sonra-
yük kesimimizin şiir ve edebiyat aşkıyla bu bölü- ki yıllar arkadaşlarla kiralık evlerin kiracısı olmuş-
mü seçmemizdi. Ali, Anadolu’dan gelmekle birlik- tum. Ali hemen hep kiralık evlerde arkadaşlarıyla
te Kur’an okuma hazırlığı olduğu için Osmanlıcaya kaldı. Sanıyorum öğrenciliğimizin üçüncü yılında
âşinâ idi ve amfide ön sırada kızların yanında-on- idi ki ninem Hatice Özay’la birlikte Süleymaniye’de
ların arasında oturma imtiyazına sahip görünüyor- Kanuni Medresesi Sokağı 10 numarada Ali ile ev
du. Ben, Kazdağlılar adını verdiğim grupla amfi- arkadaşı olduk ve bu daha sonraki yıllarda da okul
de en son sırada oturanlar arasında idim ve Ali’yi bitimine kadar bu ev arkadaşlığımız sürdü.
Anadolu’dan gelmesine rağmen ataklığına bakarak *
imrenerek izliyordum. Kendime göre gûyâ şiir ka- 60’lı yılların ortaları ile sonları 27 Mayıs İhtilâli
ralamalarım da vardı. Zaman zaman şiir yazdığı- sonrası siyasî çalkantılarla gençlik olaylarının ha-
47 1. Sayı Şubat 2024