Page 48 - Pınarbaşı Kültür Sanat Edebiyat Dergisi-Ali AKBAŞ
P. 48
PINARBAŞI
raretli yıllarını içine aldığı gibi bütün dünyayı da onun yanında ona yoldaşlık ediyordum. Radyodan
gençlik olaylarının sarstığı zamanlardı. Gençlik Mümtaz Turhan Bey’in vefatını duyduğum zaman-
büyük ölçüde politize olmuş, sağ-sol diye ikiye ay- larda idi; Ali, dinî bayramlardan hangisi idi bilmi-
rılmış durumdaydı. Biz de daha o zamanlar ülkücü yordum birisinde Hüseyin’e yolladığı bir mektupta
denilmese de milliyetçi gençler olarak ileride ülkü- bu dargınlığın sıkıntısını “Takvim” adlı şu şiirinde
cü gençlik adını alacak gençlik hareketinin çekir- dile getiriyordu:
değinde yer alacaktık. İşte Ali o günlerde “Kutlu
Yarın” adlı şiirini yazacak, Ahmet Bican Ercilasun Kanmam bundan böyle takvim de yalan
da –galiba Türk Yolu- dergisinde bu şiirin tahlilini Yıllardır avutan Çin masalıdır.
yapacaktı. Perşembedir, çarşambadır, salıdır,
Bir kere bayrama gelmedi bayram.
KUTLU YARIN
Kitaba “Çin Masalı” diye giren bu şiir, bize bay-
Nerde Selenge, Orhun ramı getirecek ve anlamsız dargınlığımız da böyle-
Kopuz kırık at yorgun ce son bulacaktı. (Bütün Şiirleri-Ali Akbaş, ilaveli
Susmam hayıra değil 2. Baskı Bengü Yayınları, 2018, s. 324)
Korkun düşmanlar korkun *
Ergenekon’da kalmışık, Ali, şiir yanında resim karalamayı da seviyor;
Giden gitmiş, sonda kalmışık, fotoğrafları karelere bölerek onları büyütüyor,
Hey Atlı Türk, Kanatlı Türk, mektuplarında mürekkepli kalemle zaman zaman
Çağ açan, Yerle yaşıt; gayet güzel manzara resimleri de yapıyordu. Güzel
Artık kalk artık. Sanatlar’da okuyan Yalçın isimli bir hemşehrisiyle
Kimler çalmış senin altın çağını? de temas halindeydi. Yalçın yetenekli bir çocuktu,
Üstündeki ölü toprağı mı? Ali’nin “ÇO” adlı şiirini bir fayansın üzerine res-
Buldum, mettiği palyaço tablosuyla geri vermiş, Ali de bunu
Buldum dert ortağımı, bana hediye etmişti. Maalesef bu tablo fayansının
Bekleyin, duyulur, kırılması sonucu yok oldu ama şiir –şükür ki- eli-
Birazdan bir kurt ulur, mizde:
Çakallar susar;
“Yerim dar! ÇO!
Yerim dar!..”
Geldi beklenen atlılar, Ha ha ha haaa!
Başta Başbuğ, Ağladığın güldüğünden belli dostum,
Büyük kafalı, Ağladığın güldüğünden belli,
Büyük elli, Bırak gülmeyi…
Tanrının gönderdiği belli, Satılık gülüş,
Irkımda kurtuluş sancısı var… Nerde görülmüş?..
* Bin telli bu saz,
Son sınıfa gelip okulun bitirilmesi döneminde Hayat denen bu saz,
belki biraz da siyasî bağlantılar ve bazı hocaların Bin perdeli, bin telli,
kaprisleri sebebiyle Ali’nin de benim gibi mezuni- Çal çalabilirsen…
yeti gecikecek, belki bu sıkıntılar sebebiyle aramız- Kelde merhem olsa başına sürer,
da sürtüşmeler, kırgınlıklar görülecekti. Ali ile ben Sen kendine yetmiyorsun
de bugün sebebini bile hatırlamadığım bir dargın- Çal Çoooo,
lığın içinde idik. Dargınlığımız bayağı uzun sür- Palyaço!.. (9.4.1967)
müş, her ikimiz de bu dargınlığı gidermek isteyip, *
barışmak arzusu duymamıza rağmen bunu birbi- Balkan Harbi sırası 5 (beş) yaşında Selanik’in
rimize söyleyememiştik. O sıralar Hüseyin Kork- Nevrekop’undan hicret eden ve Ali’nin de benim
maz, maddi sıkıntısı sebebiyle ilkokul öğretmenliği gibi anneanne dediği ninem Hatice Özay’ın ölümü
yaptığı Çanakkale’nin Yenice kazasının Üçkaba- sonrası mezartaşı kitâbesi için yazdığı şu şiir, son-
ağaç köyünde öğretmenlik yapmakta idi. Ben de radan yazılmış olması sebebiyle mezartaşına yazı-
48 1. Sayı Şubat 2024