Page 6 - PINARBAŞI Kültür Sanat Edebiyat-Nisan 2024
P. 6

PINARBAŞI

             Orhan Veli en kısa şiirini yazmıştı.               Ardından bir başkası;


             “Gemlik’e doğru denizi göreceksin;                 “Sen körfeze geldiğin zaman, yıldızlar söner,
               Sakın şaşırma.”                                  Susar deniz. Susar rüzgâr.. Susar birer birer.”

                                                                Yola çıkmadan önce Abdullah Ağabey’i arayıp
             Anayoldan İznik’e döndük.                        “körfezde körfez şarkıları dinleyeceğiz” dediğimde
             İznik Gölü’nün kıyısında bir çay bahçesine otu-  o da bir şarkı söylemişti dinlememiz için;
           rup göğün maviliğini, yerin maviliğine karıştırıp
           çayımızı içtik.                                      “Baygın suların göğsüne yaslandı da bitap,
             Türkün çiçeği lâle, içeceği çay idi. Çay de elif’e   Şen Marmara’nın kalbini dinler gibi mehtap,
           benzer lâleye benzer ince belli cam bardakla içil-   Bir hatıra canlandı güzel mavi denizde,
           meliydi. Öyle yaptık.                                Ruhum eriyip aktı ayın çizdiği izde.”
             İznik MÖ 316 da kurulmuş önemli bir yerleşim
           yeri. 1071 de yapılan Malazgirt’ten sonra, 1075 de
           Kutalmışoğlu Süleyman Şah İznik’i başkent yap-       Eskişehir’e dönüşte ay gökte dolunaydı. Gece, ör-
           mış. 22 yıl sonra tekrar el değiştiren İznik’i 1331   tülmesi gereken ne varsa hepsinin üzerini örtmüş-
           yılında Orhan Gazi yeniden Türk İdaresine almış.   tü. Gün batınca geceleyen ay sevdaya yürüyordu.
                                                              Denizin ardından mehtap bir başka aleme sürük-
             Hristiyanlık âlemi için de İznik’in önemi büyük.   lüyordu bizi. Gece de mehtaba bürünmüştü ken-
           M.S. 325 yılında 218 piskopos burada toplanıp “İz-  dince. Mehtaba dalıp andıklarımız vardı. Ve yıldızlı
           nik Yasaları”nı çıkarmış. İncil sayısı da bu toplantı-  semalardaki haşmet ne güzel şeydi.
           da dörde indirilmiş.                                 Radyoda da bir şarkı çalınıyordu;

             Yolumuzun üzerindeki Kırgız Türbesine uğ-
           radık. Selçukluların İznik’i fethi sırasında Kırgız
           Türkleri şehit düşmüş. Orhan Gazi de 1331 yılında    “Bir elif çekti yine sineme cânân bu gece...”
           Kırgız Türklerinden şehit olanlar anısına bu türbe-
           yi yaptırmış.
             Bayraklı Baba’ya uğradık sonra. Sekizinci yüzyıl-
           da Anadolu’ya gelen İslam Ordularının fethi sıra-
           sında şehit olmuş Sancaktar Abdullah Dede. Gece
           gündüz İznik’i seyreden bir tepe üzerindeki türbe-
           de dua ettik.
             Sonra Manyas’a uğradık, Samet Çıldan’ın Kuşlar
           Kıraathanesi’ne.
             Dağlar bizimdi, bizim dağlarımızdı. Göğe en ya-
           kın onlardı. Elele halaya dururlardı. Türkü türkü
           oynaşırlardı sazımızın tellerinde. Bazen başlarını
           duman alırdı ama gün önce onların başına değerdi.
           Bazen bir Ferhat gelirdi eli kazmalı. Bazen bir Rey-
           hani olurdu gönlündeki çiçekle.
             O dağlardan baktık körfeze, bir şarkı dinledik;


             “Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin,

             Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde.
             Mehtap, iri güller ve senin en güzel aksin,
             Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde.”



                                                          04                                 2. Sayı Nisan 2024
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11