Page 5 - PINARBAŞI Kültür Sanat Edebiyat-Nisan 2024
P. 5

PINARBAŞI

                                                Mehmet Ali KALKAN
                                                 YOL HATIRALARI




             Ben yolum.                                         Buraya “Sağ gelen hasta gider.” Garip kalırız yü-
             Başımda taşıdıklarım yol yol çiğner beni, bağrı-  reğimize dert olur.
           ma taş basarım.                                      Yol bizi bekler. Yol, yolcunun durağıdır ama ba-
             “Yol üstünde karakol” diyenler aslında “Nerden   zen duraklar bile yorulur beklemekten. Yolun gü-
           gider yâre yol” demeye fırsat aramaktadır. Oysa gi-  zelliği yoldaşın güzelliğindendir.
           dilecek yol bellidir.
                                                                Dağında kar olanın,

             “Şu karşıki tepeden,                               Bağında nar olanın,
             Belki gider yâre yol.”                             Yolunda çiçek açar,
                                                                Yoldaşı yâr olanın.
             Yolun güzelliği yolcunun güzelliğindendir, gidi-   Gelen gelir, giden gider. Aslında gelen de, giden
           lecek yerin de.                                    de gitmektedir.

             Bakarsınız “Evinin önü pınar”dır, suya susayan-    Geniş yollar her yere, dar yollar bir yere gider
           lar sevdaya kanatlanırlar kanmak için. Hani Arif  biliriz.
           Nihat Asya diyor ya; “ Su içen kuşu her yudum-       ...
           da gagasını göklere kaldırarak Allah’a şükrederken   Yolda olmak güzeldi.
           gördüm.”
                                                                Yolcu olmak güzeldi.

             Ama biz görmediklerimizi de söyleriz;              Sevdiğimiz insanlarla şöyle bir “Körfez Gezisi”

             “Bugün yâri görmedim,”                           yapalım dedik. Körfez dediğim Gemlik Körfezi idi.
             İçimiz ona ağlar, ağladığımızı da biz biliriz.   Hasan Erdem dostumun Gemlik Körfezini ve İz-
             “Yüreğim ona yanar” çünkü.                       nik’i gezdirecekti.
                                                                Eskişehir’den yola çıktık.

             Gurbet  gurbet atar  şahdamarımız.  Biz gurbeti
           bizden öncekilerden devralmışızdır. Sılaya gidip     Dün yarının çerağı,
           mest olmaktır muradımız.                             Yol yolcunun durağı,

                                                                Bir sevdalı yüreği,
             “Bu yollar dosta gider”                            Bin yakmak hakkımız var.
             Dost, yanında olsa da özlenendir ya;
             “Dolanır dosta gider” biliriz. Dost dost diye ni-  Körfezde dolaşır, biraz körfez şarkıları dinlerdik.
           cesine sarılsak da “Yıkılası gurbet el”e sitem eder   Sonra İznik’i dolaşırdık. Hasan Erdem bize tarih
           kahırlanırız.                                      anlatır, biz de dinlerdik.
             Hani Yavuz Bülent Bakiler Ağabey yazmıştı;         Mudanya’da kahvaltı yaptıktan sonra, Kurşun-

                                                              lu’da Hasan Bey’i bizi beklerken bulduk.
             “Gurbetin cemresi düştü içime,
             Karardı yine gökler.                               “Gözlerin deniz deniz,
             Yalnızım bu şehirde yapayalnızım…                  Her damlası senden iz” diyerek Kurşunlu sahil-
             Ne ben kimseyi beklerim,                         lerinden Gemlik’e doğru yola çıktık.

             Ne kimse beni bekler.”



                                                          03                                  2. Sayı Nisan 2024
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10