Page 36 - PINARBAŞI Kültür Sanat Edebiyat-Nisan 2024
P. 36

PINARBAŞI

                                                       Arif BİLGİN


                                                 ELBİSTAN’IN İSMİ

             A) ‘ELBİSTAN’ KELİMESİNİN KAYNAĞI VE  veya “Suyu bol memleket” belki de “Su beldesi, su
           TARİH İÇİNDE UĞRADIĞI DEĞİŞİKLİKLER:               şehri…” anlamında bir isim vermek için; ‘su’ demek
             Özellikle 20. asır tarihçileri arasında, Elbistan keli-  olan ‘AB’ ile  ‘akar, akanı olan, akıntılı’ demek olan
           mesi (ismi) için çeşitli yorumlar yapılmış, kelimenin   ‘ASTA’ kelimelerini yan yana getirip arasına da dille-
           nereden veya neden kaynaklanmış olabileceği hak-   rinin gramerine uygun (-L) eki (veya harfi) de girdi-
           kında belgeler aranmış, bulunamadığı için de bazı   rilerek ‘ABLASTA’ kelimesi türetilmiş olmalı…
           bilgilere dayanarak, fikir üretmişler ve bazı tahminler   Şimdi biz, tüm Anadolu’da olduğu gibi bölgemizde
           ileri sürmüşlerdir.                                de binlerce yıl önce yaşayan Romalıların ve Ermeni-
             Son zamanlarda, Elbistan kelimesine ille bir an-  lerin bile kullandığı bilinen bu ilk isimden (Ablasta)
           lam bulmak için söz ve yazısına özen göstermeyenler   başlayarak Elbistan’ın isimlerini ne zaman, kim ta-
           tarafından  Elbistan  kelimesinin  ‘Türkçe’  olduğunu   rafından kaydedildiklerini de örnekleyerek şöyle bir
           iddia etmek gibi hiç bir bilimsel veriye dayanmayan   sıralayalım:
           düşünce üretenler bile olmuştur.
             Elbistan’ı ve ilgili tarihi en iyi bilen insanların ba-  1) Ablasta: Hititler; Urfalı tarihçi Matthieu ve di-
           şında gelen Prof. Dr. Mükrimin Halil Yinanç’ın, İs-  ğer birçok Ermeni tarihçi.
           lam Ansiklopedisi için yazdığı ‘Elbistan’(1) maddesi   2) Ablastayn: Süryani tarihçi Mihail.
           içinde söz konusu ettiği isimlerle birlikte, başka kay-  3) Ablastin: Abu’l Farac b. İbrî (Bar Hebraeus)
           naklardan da faydalanarak ‘Cumhuriyetin 70. Yılın-
           da Elbistan’(2) adlı kitabımıza kaydetmiş olduğumuz   4) Abulustayn: Yakut Hemâvî.
           Elbistan kelimesinin türevlerine yenilerini ilave ede-  5) (E)plastantia: I. Haçlı Seferi tarihçisi Baudri de
           rek; tarih içinde yazılı kaynaklarda var olan ve bili-  Dol (1097) ile bir Latin tarihçi.
           nen tüm isimleri ele almak; daha doğrusu isim ola-   6) Ablistan:  Selçuklu tarihine dair eserler yazan
           rak ortaya çıkmış bir tek kelimenin tüm gelişim ve  tarihçiler ile XIV. ve XV. Asırlardaki İran tarihçileri.
           değişimini mümkün olduğunca kronolojik bir sırayla  Dulkadiroğulları Beylerinden Alaüddevle Bozkurt
           incelemek istiyoruz.                               Bey, 16. asrın hemen başında yazdırdığı vakıfname-
             Elbistan’ın en eski ve temel adı ‘ABLASTA’dır.   lerinde bu şekilde kullanmıştır(4).
             ABLASTA kelimesini açıklamaya başlamadan           7) Albistan veya Elbistan: XVI. Asırdan itibaren
           önce, Elbistan’ın bundan sekiz on bin yıl önce Cey-  hemen tüm müellifler. (Sadece İbn İyas adlı Arap ta-
           han’ın doğusundaki KARAELBİSTAN kasabasının        rihçi bu dönemde de Abulustayn olarak kullanmış-
           tam olduğu yere, nehrin doğu kesimine kurulduğu-   tır.)
           nu; halen orada höyüğünün bulunduğunu; yaklaşık      8) Abilistan: 1831 yılında yazıldığı bilinen ‘ORUÇ
           bin yıl kadar önce şehrin bugünkü yerine taşındığını  BEĞ TARİHİ’ adlı eserde bölgenin adı olarak yazıl-
           hatırlatmakta yarar var.                           mıştır. (Uzun zaman, Yukarı Fırat Havzası, Kapa-
             Binlerce yıl öncesinde buralarda da şehirler kura-  dokya’nın bir kısmı, tüm Maraş, Adıyaman, Malatya,
           rak yaşayan “Hititlerin kullandığı dillerden mesela   Kadirli, Saimbeyli gibi şehirlerle çevrelenmiş büyük
           Luvicede (3) (-ASTA) kelimesi “akan, akar, akıntılı”   bir alan ‘Elbistan Bölgesi’ olarak anılmaktaydı. Abi-
           anlamına gelmektedir.” Baştaki (AB) kelimesi de yine   listan, büyük ihtimal,  Ablistan okunuşuna  (–b)
           yakın çevrede yaşayan yerli halklardan olan Arapla-  harfinden sonra (-i) eklenerek ortaya çıkarılmış bir
           rın dilinde, herkesin bildiği gibi ‘su’ demektir.   zorlama kelimedir. Bu eserin yazarından başka kulla-
             Bu durumda, Hititlerin, binlerce yıl öncesinden   nana rastlanılmaması ve bilim adamlarımızın da pek
           beri, asıl yerleşim yeri olan, Battal Köprüsü’nün 300   kale almaması bunun en güzel delilidir…)
           m aşağısındaki Suçatı’ndan Kara Elbistan çıkışına ka-  XV. Yüzyıldan itibaren genellikle Ablistan (A-B-
           dar Ceyhan Nehri’ne paralel; geriye doğru da Tepeba-  L-İ-S-T-A-N harflerine lütfen dikkat edelim.) şekilde
           şı’ndan Çilingir Çayırı’nı içine alacak derinliği sahip   kullanılmıştır. Yani kelimenin ilk formatı (ABLAS-
           büyük bir alana yayılan şehrin (Elbistan’ın), Ceyhan,   TA) korunarak, (A) harfinden sonra (B) ondan da
           Söğütlü ve Hurman gibi üç önemli akarsuyun orta-   sonra  (L) harfi ve sonra diğerleri telaffuz edilerek
           sında oluşuna uygun olarak, buraya “Su memleketi”   söylenmiştir… Zaman içinde Bölgemizdeki Selçuk-
                                                              lulara ve sonra Osmanlılara özellikle Arap kültürü-

                                                          34                                 2. Sayı Nisan 2024
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41