Page 57 - Pınarbaşı Kültür Sanat Edebiyat Dergisi-Ali AKBAŞ
P. 57
PINARBAŞI
Celalettin Kurt
GÖÇ TÜRKÜSÜ
“Ali Akbaş’ın göç şiirine nazire…
-I-
Bir çağrı, bir davet / Çağırıyorlar Frenkçe / gidiyorduk /
Frenkçe geldi yaban ellerden Şehir / şehir, yöre / yöre dört yandan
Fakirlik gün süsüydü yurtta Osman Usta, İşçi Hasan, Güllü Can
“Aslanların ağzındaydı ekmek” Düşüyorduk hasretliğin ateşine
Beyzalı bir rüyaydı kurduğumuz Memleket içimizde devce büyürken
Tutunmaya hayatın cılız dalına Görüyorduk gurbetlerde karabasan
Irgatlığa çağırıyordu bizleri Frenk
Tren kalkıyordu İstanbul’dan
Düşkündük / yoksulduk Kırk vagonlu kara tren
Yedi baş horantaydık her evde Ağır aksak yollar alıyor
Sığmıyorduk her yağmurda damı akan Almanya’da yapıyordu firen
Kireç kokan / kerpiç kokan odalara
Bir beyaz umuttu / bir beyaz sevda -III-
Kutsaldı bizlere emek Kara / kara katarlardan yaban ele
Sevinç miydi, neşe miydi, hüzün müydü?
Nan için muhtaçtık / çıplaktık Yorgun-argın çan sesiyle inişimiz
Çoluk / çocuk dolduk katarlara Ah! Ne de zordu anadan, babadan, yârdan
Dilimizde yağız memleket türküleri Ayrılık / ayrılık / ezan-ı Bilâl’den /
Kampanalar çalınırken inceden ince Bir gün uzaklardan, Frengistan’dan
Savururken dumanlarını şimendiferler Mutlu / olur muydu acep umutlu /
Başlıyordu içimizde bir yaman gurbet Tekrar memlekete dönüşümüz
Gidiyorduk / yılanlar kavisi demirli yollarda Bırakıp da yurdumuzu nan için
Ve alafranga çağrıların cam kırığı umutlarında Konduğumuz Alafranga bu yerlerde
Erzurum dağları borandayken / kardayken Garp yorgunu olduk bütün
Sivas soğukları veriyorken / ayaz / ayaz başaklar Hasret vurdu / bıçak sırtı acısıyla /
Alaturka rüyalarımızın mecburiyetinde Gönlümüz çehresinde açtı çentikler
Gidiyorduk / Frenklerin yurduna ha bir gayret! Tesellimiz oldu tütün
Tren kalkıyordu Erzurum’dan -IV-
Vagonları dolu / dolu Gönüllü mü geldik sanki ?
Bizler gidiyor, yollar gidiyordu İşçiliğe, ırgatlığa Frenklerin yurduna
Edemiyorduk tamam yolu Üstümüze doğsaydı memlekette gün
Olur muyduk vurgun / böyle acılara
-II- Kovaladı yıllar yılları / akreplerin kıskacında
Arda boyu / mavi Tuna kıyısından Devriyesini devirdi uzun seneler
Gittiğimiz doludizgin at üstünde Şarklı mıyız ? Garplı mıyız bilemeden
Cenk türkülü daha önce bu yerlerden Düştük / düşüyoruz hâlâ görklü sancılara
Sefil / sefil böyle giden bizler miydik?
Bulsa idik yurtta öğün / yurtta sevinç
Ezgin / ezgin gider miydik?
Tren kalkıyordu Erzincan’dan
Kurtalan’dan, ah! Sivas’tan
Gurbet elin türküleri
Dillere düşüyordu yavaştan
57 1. Sayı Şubat 2024