Page 5 - PINARŞBAI Kültür Sanat Edebiyat Dergisi
P. 5

PINARBAŞI Kültür Sanat Edebiyat Dergisi

                                                   Dr. Mehmet GÜNEŞ
                    AŞKIN DESTÂNINI YAZAN, “SÖZ MÜLKÜNÜN SULTANI” OLAN

                              SON SERDENGEÇTİ-ABDURRAHİM KARAKOÇ

                 Hayâtını Î’lâ-yı Kelîmetullah için Nizâm-ı Âlem   Abdurrahim Karakoç; şiirleriyle birkaç neslin yetiş-
           Ülküsü’ne adayan;                                  mesine vesile olmuş, gönüllerde “gül” kokulu bir çerağ
               îman, ihlâs, ahlâk,  fazîlet, karakter, ideâlizm ve   uyandırmış, şiir vadisinde derin izler bırakmış ve pek
           mücâdele timsâli olan;                             çok şairi etkileyerek kendine has bir çığır açmış olan
              7 Haziran 2012 günü Âlem-i Cemâl’e vuslat için   çok önemli bir erbâb-ı kalemdir.
           Hakk’a yürüyen                                       Karakoç’un şiirleri, her açıdan nev’i şahsına mün-
              Kıble yürekli, “Gül” gönüllü, Hilâl bakışlı, Hz.   hasır bir üslûp ve edebî kıymete sâhiptir. Hecenin zir-
           Hamza duruşlu                                      vesi olan Abdurrahim Karakoç; Türk halk şiirini kendi
                                                              içinde yenileyerek yeni ufuklara taşımış, ona yeni bir
              Kürşad tavırlı ve Tûran düşünceli Abdurrahim    soluk, farklı bir söyleyiş getirmiş, halk edebiyatını bâkir
           Karakoç Ağabeyimi;                                 ifadeler, olağanüstü benzetmeler ve yepyeni imgelerle
              vefâtının 12. sene-i devriyesinde rahmet ve  buluşturmuştur. O; dizelerindeki harf ve kelime armo-
           Fâtihalarla yâd ediyorum.                          nilerinde çok ritmik bir müzikalite yakalamış, kâfiye ve
              Şiir, fikir ve nesir dünyamızın müstesna bir ismi olan   rediflerde ise sağlam bir ses ahengi oluşturmuştur. Bu
           Abdurrahim Karakoç, yirminci asır Türk edebiyatının   da Abdurrahim Karakoç şiirlerinin kolayca ezberlene-
           önemli ediplerinden; inanç, ideâl, kültür ve aksiyon   bilir olmasını sağlamıştır.
           adamlarından; üslûp sâhibi nâsirlerinden, son devir   O,  halk  şiirine  hem  gelenek  damarından  beslenen
           Türk şiirinin şahdamarlarından ve ‘‘dünün, bugünün ve  hem de modern bir anlayışla yarınlara seslenen kentli
           yarının’’ şairlerindendir.                         bir çehre ve farklı bir muhteva kazandırmıştır. Bütün bu
              Gazetecilik ve yazarlık da yapan, pek çok soysal ve   üstün özellikler onu hiç kimseye benzemeyen bir şair
           siyasi faaliyetin içinde bulunan, en zor şartlarda bile   yapmış ve bir tek mısraını bile duysanız; ‘Bu Abdurra-
           mücadele bayrağını dalgalandıran ve idealizminden   him Karakoç şiiridir.’ dedirtecek bir üslûp orijinalliğini
           asla taviz vermeyen mangal yürekli bir dâvâ adamı olan   ortaya çıkartmıştır.
           Abdurrahim Karakoç; sadece şiir değil, nesirde de güç-  Abdurrahim Karakoç’un şiirinde; Yunus’un sevgi-
           lü bir kalemdir. O; şiirde olduğu gibi fikrî yazılarında  sinden, Dadaloğlu’nun tavrından, Karacoğlan’ın aş-
           da çok ironik, çok derin ifadeler yakalamıştır. Ama Ka-  kından, Seyrânî’nin tarzından, Emrah’ın söyleyişinden,
           rakoç’un esas şâhikalaştığı alan, hiç şüphesiz şiirdir ve  Fuzûlî’nin sesinden, Ârif Nihat’ın nefesinden, Necip Fâ-
           onun edebiyat dünyasındaki en önemli özelliği zirveler-  zıl’ın zekâsından, Neyzen’in hicvinden, Âkif’in ruhun-
           den seslenen çok usta bir şair olmasıdır.          dan ve halk türkülerinin şuurundan renkler ve ışıltılar
              Edebiyata ideolojik bir pencereden bakmayanların   hissedilse de Karakoç’un şiirlerinin bunların hepsinin
           ve onu yakından tanıyanların müşterek kanaati odur   dışında kaldığını, onun kendine has bir söyleyiş ve
           ki; Abdurrahim Karakoç, Türk edebiyat tarihinin yanı   üslûba sâhip olduğunu fark edersiniz… Bu durumun
           sıra,  Türk  milletinin gönül defterine  de ismini  altın   idrakinde olan  Abdurrahim Karakoç,  Lütfü  Şehsuva-
           harflerle yazdırmış olan ‘Türk şiirinin ve ideâlizminin   roğlu’na verdiği bir röportajda kendisini tarif ederken;
           son efsânesidir.   Aynı zamanda Karakoç hem millîliğin   “Ben ne Karacoğlan’ım ne Yunus’um ne de Fuzûlî’yim,
                         1
           zirvesine yükselmiş hem de lirik ve pastoral şiirlerinde   ben benim.” demiştir.
           evrensel seviyeyi yakalamıştır.                      Abdurrahim Karakoç’un şiirleri, teknik olarak son
              Bir karakter âbidesi de olan Abdurrahim Karakoç   derece sağlam olduğu gibi; sembol, tasvir, kâfiye ve ifa-
           hem başı dik dağın hem de boynu bükük menekşenin   de çeşitliliği, kelime zenginliği, ironik güzellik, mana
           hâlet-i rûhiyesiyle temâyüz etmiş “Kıble” yürekli, “gül”   derinliği ve hikmetli söyleyiş açısından da çok özeldir.
           gönüllü, “hilâl” bakışlı bir güzel insan; Allah’tan (c.c.)   Nev’i şahsına münhasır bir üslûbun sâhibi olan Kara-
           başka hiçbir şeyden korkmayan bir serdengeçti ve “dün-  koç; sanat değeri çok yüksek şiirler yazmış ve edebiyat
                                    2
           yayı dünyada boşayıp giden”   muttakî bir mü’mindir.  tarihimizin zirvelerini mesken tutmuştur.
              Abdurrahim Karakoç; 80 yıllık hayâtını Hakk’a ve   Abdurrahim Karakoç’un şiirleri; coşkulu anlatımı,
           Türk milletine adamış, bu yolda kalemini kınından sıy-  vurgulu ve yalın ifadelerindeki modern tasvirleri, sem-
           rılmış bir kılıç gibi kullanmış, yüreği vatan sevgisinin   bollere yüklediği manalarda yatan özgün benzetmeleri,
           harman yeri olmuş ve Anadolu’nun bütün renklerini,   zıtlıkların ahengini ortaya koymadaki ifade gücünün
           çiçeklerini, dağlarını, yaylalarını, ovalarını, sevdâlarını,   derinliği, herkesin kullandığı kelimelere hiç kimsenin
           kavgalarını, halkımızın çektiği çileleri ve sosyal mese-  tasavvur  edemediği  anlamlar  yüklemedeki  mahareti
           leleri şiirlerine taşırken, “söz atının eyerini altınla, gü-  ve ifadelerine çarpıcı nüanslar kazandırmadaki ustalı-
           müşle savatlamış”   bir gönül adamıdır.            ğıyla öne çıkmaktadır. Karakoç’un şiirlerinde basit gibi
                           3
           1  Dr. Mehmet Güneş, Gittikçe Artan Yalnızlığımız, 518-568; Cümle Yayınları, Ankara,   görünen öyle derin ifadeler vardır ki, içine girip anlam
           2015.                                              denizinde ilerlediğinizde, nice derinliklerle karşılaşır ve
           2 Abdurrahim Karakoç; Bütün Şiirleri - 3, Taş Yazısı, 111; Kadim Yayınları, Ankara,   “sehl-i mümteni”nin en mükemmel örneklerine şâhit
           2019.
                                                              olursunuz.  O’nun şiirlerini okuduğunuzda; suskun kal-
           3 Bahaeddin Karakoç
                                                          03                                  3. Sayı Haziran 2024
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10