Page 25 - PINARŞBAI Kültür Sanat Edebiyat Dergisi
P. 25
PINARBAŞI Kültür Sanat Edebiyat Dergisi
Abdulhakim EREN
YÜZ BİNLER İÇİNDE YALNIZLIK
Yaşadığı şehirde yüz binler yaşıyor, çevresinde Evleri yüksek kurdular
koşuşturan bir sürü insan... Kalabalıktan bıkıyor, On bin basamak merdiven
trafikte nefes alamıyor. Parkta, kafelerde, lokanta- Bakışlar uzakta kaldı
larda oturacak yer yok. Stadyumda on binlerce kişi
maç seyrediyor, otobüste yer bulamayıp ayakta gi- Uzakta kaldı dostluklar.
diyor. Okullar, hastaneler, vapurlar, çarşılar ve daha Sular aşağıda kaldı
niceleri… Ama ne oluyor, insan kendini neden yal- Aşağıda kaldı ağaçlar.
nız hissediyor, daha doğrusu bu hengâmede neden
yalnızlık çekiyor? Bu tuhaf bir durum değil mi?
Biri size yalnız kaldım derse ne anlarsınız? Ben de diyorum ki komşuluklar, çocukların so-
Çocukları yuvadan uçmuş, eşini kaybetmiş, ak- kak oyunları, hanımların bahçe muhabbeti, ikram-
laşmalar, eksik olanı komşudan istemek, pişenden
rabaları göç etmiş, çevresi boşalmış ondan yalnız bir tabak göndermek, birlikte yemek içmek, der-
kalmış değil mi ya da akranları kalmamış eski gün- dine ortak olmak çok uzakta kaldı. Yüksek evleri-
leri özlüyorsa, anılarını kimse dinlemiyorsa ‘‘bizim mize hapsolduk ne komşu kaldı ne tanıdık. Ortak
zamanımızda ’’ deyince çocuklar, torunlar ‘‘geç on- giderden başka ortak noktamız kalmadı.
ları ’’diyorsa veya teknolojinin getirdiklerine uyum
sağlayamıyorsa yalnızlık gelip oturmuştur yüreği- Komşularımızı asansör zorunluluğu olmasa gö-
ne. remiyoruz. Bayramlaşmaları mesaj atarak yapıyo-
Ben de çevremden gördüklerimi anlatıp yorum- ruz. Bu teknoloji bize ne getirdi bizden ne götürdü
bunu tartışacak değilim ama insanlar arasındaki
layarak onlara yardımcı olmak istiyorum. Bize dü- yüz yüze sıcak irtibatı bitirdi bence.
şen gözlemlerimizi aktarmak… Yalnızlığın ortak
tarifi, insanın en temel psikolojik ihtiyaçlarından Dağlık bir kasabaya halk pazarının olduğu gün
olan bağlanma, bağlılık, aidiyet, birliktelik, yakın- gitmiştim. Pazar çok kalabalıktı. Alışveriş eden-
lık gibi duyguları hissedememek. lerden çok, güzel giyimli kız erkekler vardı etraf-
Değerli şairimiz Gülten Akın’ın Yüksek Evde ta. Alışveriş etmeyip arkadaş grupları ile konuşup
şakalaşıyor, birbirine arkadaşlarını tanıtıyorlardı.
Oturanların Türküsü isimli şiiri tam da bunları an- Dikkatimi çekti bu durumu sordum belediye baş-
latıyor. kanına. Başkan: Hocam gençler birbirini ancak bu-
rada görüp tanıyor, dedi.
İşte yalnızlığı böyle yenmiş, her biri ayrı yerlerde
yaşayan insanlar.
Köyden kırdan şehre geçen insanlar ne yapıyor?
Yalnız mı kalıyor, başka bir yol mu buluyorlar?
Köyünden gelenlerle aynı mahallede oturuyor-
lar. Şurada Bertizliler, şurada Çerkezler, şurada
Muşlular gibi... İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi
büyük şehirlerde de durum böyle. Bu birliktelik
ne sağlıyor? Yalnızlık hissetse bile çalacağı bir kapı
buluyor. Yalnızlığı bayramda, düğünde, cenazesin-
de daha az hissediyor.
Peki, ne yapmalı yalnızlıkla başa çıkmak için;
1.Anlamlı bir hayat sürmeli,
2.Yeni hobiler edinmeli,
3.İnanç bağlılığı olmalı,
4.Dengeli bir sosyalleşmesi olmalı
5.Kitap, edebiyat, kültür, gezi gibi etkinlik grup-
larına katılmalı.
6.Yardım kuruluşlarında görev almalı.
23 3. Sayı Haziran 2024